3 Ekim 2014 Cuma

EF’ÂL-İ KULÛB

Şehrin son demlerini içiyor rüzgar
Tablosuz bir şair gibi geçiyor rüzgar
Saz çalınsa mey gülüşü bir gecenin
Karşıya bakıp hizalansa uyku
Babası karmaşık bir mafyanın
Kuyruğuna takılıyor rüzgar

Bizim ellerimiz en keskinidir gök biçimin
Basitlenmiş sokakları kimler doldurursa doldursun
Ebter hayalimizin hayaleti dolanır şimdiden
Sokağında kum misali saçılmış şehrin

Ben hiç oraya gitmedim
Orası bende suya gizlenmiş kaya gibidir
Elinden tutarsam ancak kollamak için
Suyun içini öylece görüveririm

Öğretilerin gölgesine sığınmaksızın
Bir adamı ve kadını öğrenmek nedir
Gözleri böylesine uçsuz kılan ki
Kapakları secdeye uzanır

Büyümek büyümek büyümek için
Vaktin geçmesi olanaksız
Fakat çok zaman yok
Anlatmaya gölgesini güneşin

Gözlerim dolu 
 Ellerimi tutabilir misin
  Bu sefer nem değil
   Bu sefer dümdüz gülüş

                                                  Eren Bilgiç
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder